1 Mart 2013 Cuma

Kadın dediğin!!!!!!

    Şimdi bu sorudan ne yorumlar çıkar kimbilir? Bu soru; herkes için, her erkek ve her kadın için farklı cevaplara sahip bir soru. Bunu buraya neden yazdım?

   Bu soruyu kendi fikrimi açıklamak için yazdım. Bir arkadaş ile konuşurken ki kendisi kilolu ve oldukça hoş bir kadın, birilerinin kilolu kadınlar hakkında söylediklerine kızdığını öğrendim. Ancak bunu kendisini mutlu etmek adına yazmadım.

   Bence kadın dediğin, kalıplı olmalı, vücudu şekilli olmalı. Güldüğü zaman içten gülmeli, gülünce göbeği titremeli. Her şeyden önce yumuşak olmalı. Elini tuttuğunda yumuşaklığını hissettirebilmeli. Okşamaya başladığın zaman bir iki el hareketi ile bitmemeli. Vücudunun her kıvrımı uzun uzun okşanabilmeli. Kesinlikle 36 beden olmamalı. Elini attığın zaman elini avcunu doldurmalı. İçine girdiğinde tahta parçasına sıkışmış gibi hissettirmemeli.

   Bu güne kadar tanıştığım toplu kadınlar her daim içten, sevimli, içindekini saklamayan, alımlı kadınlardı. Ya da bana öyleleri denk geldi. İnşallah bundan sonra da öyle olur.

5 Şubat 2013 Salı

İki yüzlülük

Kadında da erkekde de ikiyüzlülüğe dayanamıyorum. İnsan kadın da olsa erkek de olsa içinde ne varsa dışına da onu yansıtabilmeli. Konuştuğunda içindekini yani aklındakini saklamanın veya kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışmanın ne gereği var ki? Karşındaki kişiye açık olsan daha karlı çıkarsın.... 

15 Ekim 2012 Pazartesi

Çinli Masöz

Uzakdoğuya yapmış olduğum iş seyahatlerimden birinde gece saat 23:00 civarında gündüz toplantı çok yoğun geçtiğinden yorgundum ve canım masaj istedi. Çıktım ve açık bir masaj salonu aramaya başladım. Bir masaj salonuun önünde 3 kadının ki masöz oldukları belliydi kendi aralarında sohbet ettiklerini gördüm. Yanlarından geçerken "masaj istermisiniz?" diye sordular. Ben de "Ne tür masaj yapıyorsunuz?" diye sordum. Genç masöz normalde yaptıkları masajları saymaya başladı. İr igöğüslü olan ise ne demek istediğimi anlamıştı ve "siz ne tür masaj isterseniz yaparız" dedi. Derhal genç olana çince bir şeyler tarif etti ve bizi içeriye yönlendirdi. Üst kata çıktık ve masaj için ödemeyi yaptık. genç masöz beni bir odaya aldı ve üzerimi çıkarmamı istedi ve dışarı çıktı. Bir kaç dakika sonra geri geldi. Çok hoş bir vücudu vardı. Masaj masasına yattım ve masöz masaja yapmaya başladı. Elleri çok maharetliydi. Bir kaç dakika sonra elleri her ne kadar özel masaj yağı kullansa da aşırı derecede sıcak elmeye başladı. Yaklaşık 30 dk sonra sırt üstü yattım ve vücudumun ön tarafında masaj yapmaya başladı. Bacaklarımın iç kısmına masaj yaparken boxerimın üzerinden penisime dokunmaya başladı. Ve aklıma happy end masaj geldi. Masöze "beni boşaltabilirmisin?" diye sordum. Gülerek "elbette" diye cevapladı.  Derken nasıl boşlamak istediğimi sordu. Elle veya göğüsleri ile boşaltabileceğini söyledi. Ben göğüsleri arasında boşalmak istediğimi söyledim. Ve pazarlık yapmaya başladık. Masaj salonunun sahibi hemen paravanın arkasında idi ve patronun pazarlığı duymasını istemiyordu. Ve beni çok şaşırtan bir yöntem ile pazarlık yaptık. Bir çakma iPhone çıkarttı ve rakamları telefonuna yazmaya başladı. Kısa bir pazarlıktan sonra anlaştık. Hemen üzerini çıkarttı ve sütyenini sıyırdı. Şimdiye kadar gördüğüm en tatlı göğüslere sahipti. Penisimi masaj yağı ile yağlayarak iki göğsünün arasına aldı ve yukarı aşağıya doğru "titfuck" yapmaya başladı. Arada bir de ağzı ile ıslatıyordu. Muhteşem bir titfuckdan sonra yüzüne doğru spermlerimi fışkırttım. Kafasını çok seri bir şekilde geri çekmeseydi spermlerim yüzüne isabet ettirmiş olacaktım. Beni boşalttıktan sonra üzerimi ve ellerin itemizleyerek üzerini giydi ve benim giyinmem için çıktı. Çok güzel bri masaj ve üzerine harika bir "titfuck" yaşadım. Bir dahaki sefere yine aynı salonu ziyaret edeceğim.

26 Ocak 2012 Perşembe

Arabada oral sex

Bundan yaklaşık 6 yıl kadar önce bir iş için İstanbula gitmiştim. İstanbulda geçen günlerimde internetteki malum arkadaşlık sitelerinden birisinde evli bir bayan ile tanışmıştım. Kısa sürede oldukça iyi dost olduk. Hemen hemen her gün MSN'de buluşuyor ve uzun uzun konuşuyorduk. Yaklaşık 3 haftalık MSN dostluğundan sonra bir gün yüz yüze görüşmeye karar verdik. Kendisi bir işyerinin sahibi idi ve arabası vardı. Ben geçici bir işi için 6 aylığına İstanbuldaydım. Derken buluşmaya karar vediğimiz gün geldi. Beni Küçükyalıda otobüs durağından aldı. Maltepe sahilindeki kafelerden birisinie gittik ve oturduk. Yine MSN sohbetlerimiz gibi uzun uzun hayatımızdan ve yaşşadıklarımızdan konuştuk. Nihayetinde akşam 23:00 gibi beni aldığı yerde bıraktı. Ayrılırken "Hemen eve gidiyorum ve MSN açacağım. Sen de gel." dedi.

Kararlaştırdığımız gibi o evine ben de kaldığım mekana girer girmez MSN açtık. Sanki az önce buluşup konuşan biz değilmşiz gibi yine hararetli bir sohbete daldık. Bir ara bana "dudaklarımın çok güzel olduğunu, öpmemek için kendisini zor tuttuğunu" söyledi. Aynı duygu ve düşünceler benim için de geçerliydi. Onun da dudakları çok tatlı duruyordu. Ben hemen "Neden öpmedin? Neden çekindin?" dedim. "İlk buluşmamız olduğu için yalnış anlamamdan çekindiğini bu yüzden öpemediğini" söyledi. Ben aynı duygu ve düşünceleri paylaştıımı söyleyerek "bir sonraki buluşmamızda çekinmesine gerek olmadığını rahat olmasını" söyledim.

Ertesi günü iple çektim. Akşam üzeri beni aradı ve "buluşabilecekmiyiz?" diye sordu.  Beni daha önce aldığı duraktan almasını söyledim. Akşam saat 19:00 gibi işyerini kocasına bırakıp beni almaya geldi. Yine Maltepe sahilinde bir kafeye oturarak bir şeyler yedik. Sanki acelesi var gibiydi. Ya da kafede pek oyalanmak istemiyor gibiydi. Yemeklerimizi yer yemez kaltık ve arabasına binerek Pendik-Bağdat Caddesi arasında araba ile gezmeye başladık. Yine koyu bir sohbete dalmıştık. Saat de ilerlemiş 21:00 sularını bulmuş, hava iyiden iyiye kararmıştı. KOnu döndü dolaştı ve dudakların güzelliğine geldi. Ben "hala aynı fikirleri taşıyıp taşımadığını" sordum. "Elbette aynı fikirdeyim, ama hala cesaretim yok" dedi. Ve bunun üzerine Maltepe ile kartal arasında sahilde br sitenin otoparkına girdik. Arabayı park ettik. Bana gülümseyerek baktı. Ben hala cesaretini toplayamadığını fark etmiştim. Daha fazla beklemeden eğilerek alt dudağına bir öpücük kondurdum. İlk adımın üzerine o da rahatladı ve uzun uzun öpmeye başladı. Gerçekten tam da tahmin ettiğim gibi alt dudağı çok güzeldi ve çok güzel öpüşüyordu.

Uzun uzun öpüştükten sonra benim önümdeki şişliği farketti. "Ne oldu? Hareketlendin" dedi. Ben de "Bu güzel dudakları öpen herkesin hareketleneceğini" söyledim. O da heyecanlanmış ve ıslanmıştı. Bana "onu görmek istiyorum" dedi. Hiç tereddüt etmeden fermuarımı açtım ve sikimi serbest bıraktım. Gerçekten de ateşli dudaklarının etkisi ile kazık gibi olmuştum. Ben sikimi çıkarır çıkarmaz "Erekte olmuşsun boşalmazsan ağrı yapar" dedi. Ben de "Evet ağrısı da çekilmez. O yüzden boşalmalıyım" dedim. Hemen elini atarak sikim ile oynamaya, yukarı aşağı masturbasyon yaptırmaya başladı. "Boşalmana yardımcı olmak istiyorum" dedi. "Hiç beklememesini, derhal başlamasını" söyledim. Dediğim gibi de yaptı. Hemen eğilerek sikimi ağzına aldı ve yalamaya başladı. Gerçekten çok güzel yalıyordu. Patlamak üzereyidim ve kendisine "Boşalmak üzereyim, nereye boşalayım?" diye sordum. Malum araba onun arabasıydı ve arabanın içerisine boşalacak olursam arabası batacaktı ve ertesi gün kocası farkedebilirdi.

Ağzında sikime dili ve dudakları ile masaj yaparak yalarken "ağzıma boşalabilrisin" dedi. Benim de en hoşuma giden boşalma şekliydi. Biraz sonra ağzına, boğazının derinliklerine fışkırmaya başladım. Son damla sikimin ucunu terkedene kadar sikimi ağzında tutmaya ve yalamaya devam etti. Bu arada ben mahfolmuştum. Kasılmalarım bittikten sonra spermlerim ağzında olduğu halde kapıyı açtı ve dışarıya tükürdü. Çok hoşuna gittiğini ve yeniden tekrarlamak istediğini söyledi. Torpido gözünden iki meyve suyu çıkardı. Belli ki böyle bir şeyi tahmin etmiş ve hazırlıklı gelmişti. O andaki kalori kaybı üzerine meyve suyu çok iyi gelmişti. Meyve sularını içtikten sonra yine alt dudağından uzun uzun öptüm. Bir yandan da elim ile pantolonunun üzerinden amını okşamaya başladım. O kadar ıslanmıştı ki; ıslaklığı kot pantolonun üzerinden bile hissedilebiliyordu. "Ben de seni boşaltmak istiyorum" dedim ve fermuarını açtım. Bir yandan alt dudağını emerken bir yandan da elimle amına ulaştım. gerçekten amı sırıl sıklam olmuştu. Önce orta parmağımı daha sonra da sıra ile dört parmağımı amının ıslaklığına sokarak ona arabada masturbasyon yaptırdım. Çok da uzun bekleyemedi ve haykırarak boşaldı.

Hemen üstümüzü başımızı toparladık. Saat 23:00 sularını bulmuştu. Arabayı çalıştırdı ve beni aldığı durağa bıraktı. Yine eve gider gitmez MSN açtık. Çok hoşuna gittiğini ve bu oral seks denemelerini en kısa zamanda yeniden tekrarlamak istediğini söyledi. Bu buluşmamızdan sonra 4 ay boyunca hemen hemen her akşam buluştuk ve o bana dili ve dudakları ile inanılmaz boşalmalar yaşattı. Sayılı gün çabuk geçti ve benim İstanbulda işim bitti. Bu arada bizim bu kaçamak ve adrenalin dolu "outdoor" sevişmelerimiz gece ve gündüz 4 ay boyunca sürdü. Kadıköy iskelesinden pendiğe kadar hemen hemen her bulduğumuz karanlık köşede ve otoparkta oral seks yaptık. Hatta ilerleyen günlerde arabayı ben kullanırken bile Kadıköy- pendik E5 güzergahında oral zevkini yaşattı. Ben Ankaraya döndüm ve bir daha görüşemedik. Ama hala o alt dudağının tadını ve oral seksini unutamadım.  İlerleyen günlerde yaşadığımız diğer "outdoor" maceralarımızı anlatacağım.

Sağlıcakla kal güzel dudaklı arkadaşım.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Kendi resmim!

Az önce blogları gezerken kendi resmimi (elbette çıplak) koyayım dedim ve ekledim. Ancak sonra baktım ki yekten çıplak resmimi koymam pek de eğlenceli olmayacak. Kaldırdım.

Masaj salonu ve mutlu son masaj.

Londra'da meşhur Soho'yu merak etmiştim. Önce kısa bir tur attım. Bizim İstiklal caddesinden pek de bir farkı yoktu. Ancak elbette İngiltere'de olduğunuzu hemen fark ediyorsunuz. İnsanlar oldukça rahatlar. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Öncelikle bir kaç pub gezdikten sonra aklıma masaj yaptırmak geldi. Gün içerisinde yorulmuştum da. China town da bulduğum bir masaj salonuna girdim. İlk defa böyle bir masaj salonuna girmiştim. Loş ışıklı bir ortamdı. Masaj yaptırmak istediğim isöyledim ve beni masajın yapılacağı odaya aldılar. Oda küçük bir odaydı ve bir masaj masası vardı. Üzerimi çıkardım ve masaya yattım. Birazdan bir çinli masöz geldi. Gerekli masaj sıvılarını hazrıladıktan sonra masaja başladı. Çok becerikli elleri vardı. Masaja başladıktan yarım saat kadar sonra vücudumda ellerinin dokunduğu yerleri çok hoş bir sıcaklık kaplıyordu. Sırtım ve bacaklarımın arka kısmının masajın bitirdikten sonra sırtüstü çevirdi. Daha önce boxerimi çıkarmıştı. Yapılan masaj nedeniyle erekte olmuştum. Ama çinli masöz penisime hiç dokunmuyordu. Nihayet ben penisime de masaj yapmasını söyleyince gülmseyerek biraz losyon aldı. Hayatımda masturbasyon yaparken bir çok materyal kullanmış, bir çok yöntemi denemiştim. Ancak çinli masözün tattırdığı zevki daha önce hiç tatmadım. Demek ki her işin erbabı olmak alzımmış diye düşündüm. Bir müddet sonra dayanılmaz bir şekilde patladım. Kasılmalarım bittikten sonra penisimi güzelce temizledi ve bir öpücük kondurarak çıktı. Hiç Türkiyedeki masaj salonlarına ve masözlere benzemiyordu. Gayet profesyonelce ve becerikli bir şekilde masajını yaptı. Hİç bir kaprisi ve ekstra talebi de olmadı. Bu çinli masöz ile birlikte olsaydım acaba bu kadar zevk alırmıydım diye düşünmeden edemedim. 

12 Aralık 2011 Pazartesi

Yeni geldim. Bakalım neler ve kimler var?

Herkese selamlar. Ben blog sayfasına yeni geldim. Gerçi henüz çok detaylı inceleme yapmadım ama güzel bloglar olduğunu sanıyorum. İnşallah ilginç konular ve ilginç kiişlikler ile karşılaşırım.